İngilizce, ingilizce… Kimileri gösteriş için, kaba kaçmazsa özentilik için, kimileri gerçekten öğrenilmesi gereken bir dil olduğu için öğrenir. Yada öğrenir demiyelim. Konuşmaya çalışır veya yazmaya çalışır diyelim.
Bu yazdıklarıma kendimi de dahil ediyorum. Neden?
Yani neden cazip geliyor? Misal işletme tabelaları. X patisserie. Pastane işte, demi mesala.
Sonra markalar. Bridgestone. Alt tarafı taş köprü demek yani. Volkswagen halk arabası demek mesela.
Ne bileyim online oyunlarda kullandığımız rumuzlar. (Burada bile neden açık oyun diyemiyorum?)
En çok kullanılanlardan mesela. Red Devil. Kırmızı şeytan demek. Normal Türkçe rumuz olarak yazsak çok çocukça geliyor değil mi?
Benim düşüncem her şeyin gözün ve aklın alışması. Bir ilk olması ve ona alışılması. Yani apple bir Türk markası olsaydı ve adı Türkçe olarak Elma olsaydı. Bir fark yaratıp herkesin ilgisini çekseydi yine Apple yerine Elma diye müthiş bir havası olacaktı. Elma farkı denecekti.
Ama geç kalındı. Toplum yabancı dile alıştı. Halk, öz geçmiş demek yerine CV demeye devam edecek.
Sizce yanlış mı düşünüyorum?
Yorum Yap!